
Tarım Ekonomisi ve Tarımsal Politikalar Ders Notları
Tarım ekonomisi ve tarımsal politikalar ders notları Açık öğretim üniversitesi sınav sistemine uygun olarak hazırlanmıştır.
Tarımsal Üretimin Tanımı
Tarımsal Üretim Nedir:
Bitkisel ve hayvansal üretimin teknolojik koşullar altında en ekonomik yollardan yapılması ve pazarlanmasıdır.Toprakla,bitkisel ürünlerle,hayvanlarla ve hayvan ürünleriyle alakalıdır.
Tarımsal Üretimin Özellikleri:
Tarımsal üretim diğer sektörlerden farklı bir sektördür. Doğaya bağlı olması sebebiyle bu sektör riskli bir sektördür. Hesaplanamayan sel kuraklı vb. doğal afetlerden etkilenebilen bir riskli sektördür. Belli dönemlerde hasat yapılabildiğinden senenin her gününde ürün alımı yapılamaz. Tarımcılar riski ortadan kaldırmak için ürün çeşitliliğine gitme yolunu seçmektedir. İstenildiği zaman üretim miktarı artırılamaz. Tarımsal ürünlerin arz ve talebi esnek değildir. Tarımsal piyasalar istikrarsızdır. Bu sektörde eğitim ve gelir seviyesi düşüktür. Sanayilerle de bağımlılığı vardır. Gübre ve ilaç üreten fabrikalarla bağlantısı vardır. Üretim yılda bir yada birkaç kez olabileceğinden sermaye dönüşüm hızı bu sektörde çok yavaştır. Yaşam tarzı doğal bir yaşam biçimi tarzı vardır. Tarımsal faaliyetler ekosistem üzerinde etkilidir. Dünya nüfusunun %40 ının temel geçim kaynağıdır. Dünyadaki arazinin ise toplamının %40 ı tarım arazisidir.
Tarımsal yapı etkin (gelişmiş ülkeler)
- üretim kapasitesi büyük
- kişi başına yüksek hasıla
- kolay üretim
Tarımsal yapı etkin olmayan (gelişmekte olan ve az gelişmiş olan ülkeler)
- düşük verim
- kendileri için üretim
- uzmanlaşmadan uzaklaşma
Tarımsal Üretimin Gerekçeleri: Milli gelir ve ihracata etkili bir sektördür. Tarım sektörü diğer sektörlere sermaye ve iş gücü transfer etmesi ve aynı zamanda hammadde ve ürün ihtiyacını karşıladığı için ekonomik kalkınma için büyük önem arz etmektedir. Tarım sektörü kır ile kent arasında ekonomik bir köprü görevi görürken kente iş gücü, gıda ve doğal kaynak temini sağlamaktadır. Tarımın sanayi sektörüne hammadde sağlaması açısından önemli bir katkısı vardır.
Tarımsal Üretimin Türleri ve Önemi
1-Bitkisel Üretim:
Bitkisel üretimde tarla bitkileri üretimi en önemlisidir. Tarla bitkileri hububat ve organik olmak üzere iki başlıkta incelenebilir.
Hububat üretimi ise baklagiller ve tohumluk olarak ikiye ayrılır. Nohut, mercimek, fasulye, bezelye, bakla ve börülceyi kapsayan yemeklik baklagiller insanların beslenmesinde binlerce yıldır önemli yer edinmiştir.
Baklagiller:
- Yüksek oranda proteine sahiptir
- Yüksek oranda gerekli lizin aminoasidi içerirler
- Mutlak gerekli metioninve sistin aminoasidi bakamından yoksundurlar
- Tahıl taneleri için mükemmel bir tamamlayıcı bir protein kaynağıdır
- Kolesterol seviyeleri oldukça düşüktür.
- Bazı anti besinsel maddeler içerdiğinden sindirimleri zordur.
Organik üretim ise ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonrası bozulan ve yok olan tabii dengeyi tekrar kurmaya yönelik insana ve çevreye dost üretim sistemini içermektedir. Tarım ekonomisi ve tarımsal politikalar ders notları
2-Sebze Üretimi:
Zaman içinde sosyo-ekonomik koşulların zaman içinde değişmesiyle birlikte sebzecilik de önem kazanmıştır. Coğrafi alanları da sınırlı olduğu sanılan sebzecilik günümüzde ekolojik şartları zorlayarak hızla alanını genişletmiştir. Sebzecilik günümüzün en cazip mesleklerinden biri haline gelmiştir. Üretim miktarları ise ciddi derecede çoğalmıştır. Türkiye gibi iklim ve çevre faktörlerinin uygun olduğu ülkelerde artış hızı daha da fazladır. Türkiye de örtü altı sebze yetiştiriciliği Akdeniz ve ege bölgesi sahil şeridinde açıkta sebze yetiştiriciliği ise iç ege ve Marmara bölgesinde yapılmaktadır. Örtülü alanda en fazla üretimi yapılan sebze %38 lik oranla domates iken bunu %21 ile salatalık üretimi takip etmektedir.
3-Meyve Üretimi:
İklim meyve yetiştirilmesinde en önemli aktörlerden biridir. Tropikal iklim meyveleri kış sıcaklıklarında donarlar. Subtropikal iklim meyveleri ise kış sıcaklıklarına bir ölçüye kadar dayanabilmektedir. Turunçgiller ise kısman kış soğuklarına dayanabilmektedir. Ilıman iklim meyveleri ise daha düşük sıcaklığa dayanabilmektedir.
Türkiye birçok meyvenin ana vatanı olması konumundadır. Hem yabani hem de kültüre alınmış meyve türlerinin sayısı 75 in üzerindedir.
4-Hayvansal Üretim:
Hayvancılık ve dolayısıyla tarım sektöründeki canlılık ve gelişme tarım sektöründe ileri teknolojiyi ve ekonomik anlamda daha büyük işletmeler ile düşük maliyeti ve kaliteli üretimi getirecektir. Hayvansal üretim 2. dünya savaşı sonrasında sınırlı çevresel koşullara sahip barınaklarda birçok yetiştiricilik pratiğinin otomasyona dayalı kontolünün içeren beslenmenin yoğun olarak yem kaynaklarına dayandırıldığı entansif bir yapıya bürünmüş işletme sayıları azalmış pazarın talep ve hedeflerine göre üretime ve bölgesel koşullara odaklanmıştır.
Konvansiyonel hayvancılığın yol açtığı sıkıntılar sebebiyle toplumlarda son yıllarda hem çerve koruma bilinci hemde hayvan haklarına gösterilen ilgiyle birlikte yetiştirilen hayvanların refahı da önem kazanmıştır.
İktisadi Kalkınmada Tarımsal Sektörün Rolü
Tarım Sektörünün İktisadi Kalkınma Sürecine Temel Katkıları
Üç sektör teorisi;
- Tarım
- Sanayi
- Hizmetler
Tarım sektörünün kalkınma sürecindeki katkıları şunlardır;
- Üretim Faktörü
- Sosyal Eşitlik ve Adalet
- Piyasa Katkısı
- Ürün
- Döviz
- Sermaye Birikimi
Kalkınmanın Finansmanın Sağlanmasında Tarım Sektörünün Rolü ve Ülke Örnekleri
Kalkınmanın tarıma öncelik verilmesi: Bu sektörün geliştirilmesi için sanayi sektörüne nazaran daha az yatırıma ihtiyaç duyar, bu sektörde ülkenin ihtiyacı olan gereksinimleri ölçüsünde fazla eksiklikler görüldüğü için tarıma ihtiyaç duyulmuştur. Bu sektördeki ülkenin kalkınmasıyla birlikte, gelir düzeyinin artması ve tarımsal ürünlere talebin artacağı için tarıma öncelik verilmesi gerekir.
Kalkınmada sanayiye öncelik verilmesi: Bu sektörün teknolojiye daha uygun olduğunu,bu sektörde artan verimler olduğunu ve verimliliğin yeksek olduğunu, toplumsal yapıya daha gelişmiş olacağını öne sürmektedirler. Sanayi sektöründe artan verimler ilkesinin ve arz esnekliğinin yüksek olması. Sanayi sektörünün yatay-dikey entegrasyonlara ve pozitif dışsallık meydana getirmeye daha yatkın olması.
Uygulamalar gösterir ki kalkınmalar erken aşamada tarım, ilerleyen aşamalarda da sanayi önceliği daha uygundur. Her iki sektörü de dışlamadan birlikte yürütmek daha uygun olmaktadır.
Kalkınma genel olarak tarımdan elde edilen sermayenin sanayiye aktarılması şeklinde gerçekleştirildiği ifade edilmiştir. Bu düzenlemeler devlet eliyle yapılmaktadır. Bu durumda devlet kamu kaynaklarını kullanarak kalkınmanın finansmanını sağlamaktadır. Günümüz koşullarında borçlanma pek de tercih edilmediğinden, kalkınmanın finansmanını vergilendirme ile sağlanması iyi bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu doğrultuda devletler aşağıdaki gibi vergilendirme usullerine başvurmuşlardır;
- Angarya(Emek Vergisi)-Fransa Örneği
- Arazi Vergisi- Japonya Örneği
- Devletin Bedelini Ödemek Suretiyle Tarımsal Ürünlere El Koyması(İstimval)- Sovyet Rusya Örneği
- İç Ticaret Hadlerinin Tarım Aleyhine Döndürülmesi Suretiyle Sanayiye Kaynak Transferi Örneği
Tarımsal Kalkınma Modelleri
Klasik Modeller ve Neoklasik Modeller olmak üzere ikiye ayrılır.
Klasik Tarımsal Kalkınma Modelleri;
- Lewis ve Fei-Ranis Modeli: Tarımda Sanayiye iş gücü transferi ile kalkınmanın sağlanabileceğini öne süren görüştür.
- Kuznetz Ters U Modeli: İktisadi kalkınmada üretimin artışıyla birlikte yada başlangıçta göçle birlikte üretim artışı sağlanacağı bu artışla birlikte önce gelir dağılımının bozulacağını sonra ise bu artışın o gelir dağılımındaki bozulmayı bertaraf edeceğini öne süren görüştür.
- Kaldor Modeli: Tarım ve sanayi sektörleri arasındaki tamamlayıcılık ilişkisine vurgu yapılmaktadır.
Neoklasik Tarımsal Kalkınma Modelleri;
- Jorgenson Modeli: İşgücünün marjinal veriminin sıfır olmasını kabul etmeyen modeldir.
- Kelley,Eiliamson ve Cheetham(KWC) Modeli: Sermaye tarımsal üretim fonksiyonuna dahil edilmiştir.
- Harris-Todaro Göç Modeli: Kırsal kesimdeki kent kesimdeki işsizliğe vede eksik istihdama rağmen kırdan kente göçün nedenleri üzerine durulmuştur.
Küresel Ölçekteki Tarımsal Kalkınma Politikalarını ve Türkiye’ye Yansımaları
Günümüzde küresel ölçekte tarımsal kalkınma politikaları kapsamında çalışmalar yapılmıştır. Dünya ülke ve bölge ölçeklerinde özel olarak tarım sektörlerine yönelik politikaların desteklenmesi, yönlendirilmesi tecrübe ve bilgi paylaşımı ve koordinasyon sağlanması amacıyla faaliyet yürütecek kurumlar oluşturulmaya başlanmıştır.
- Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization-FAO)
- Dünya Bankası (World Bank-WB)
- Avrupa İşbirliği ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and Development-EBRD)
- Asya Kalkınma Bankası(Asian Development Bank-ADB)
Bu gibi birçok uluslararası kuruluş tarafından tarımsal kalkınmaya yönelik çok sayıda proje geliştirilerek hayata geçirilmiştir.
Tarım sektörü bir yük olarak görülmektedir. Bu yüzden;
- Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tarıma adapte edilmesi
- organik tarım ve sürdürülebilir bölgesel kalkınma yaklaşımının hızla geliştirilmesi
- yüksek katma değer oluşturan çalışmaların yapılması
- dünya ölçeğinde iş bölümü ve uzmanlaşmanın yaygınlaşması
- beşeri ve fiziksel sermayeye yatırım
yapılması gereken uygulamalardır.
Tarım Ekonomisi ve Tarımsal Politikalar Ders Notları PDF olarak eklenmiştir. Yazıcıdan çıktı almak isteyen öğrenciler aşağıda bulunan indir butonuna basarak Tarım Ekonomisi ve Tarımsal Politikalar Ders Notları PDF dosyasını indirebilir.
PDF şifresi: www.kushirepiro.com