Medeni Usul Hukuku Ders Notları
Medeni Usul Hukuku Ders Notları

Özel hukuk, Kamu hukuku ve Uyuşmazlık
- Hakkın temelinde yer alan menfaatin kişisel olması durumunda özel hukuktan buna karşılık menfaatin toplumsal olması durumunda ise genel olarak kamu hukukundan söz edilir.
- Bir hakkın, buna riayet etmeye hukuk kuralıyla mecbur kılınmış kişi tarafından ihlal edilmesi halinde, bir taraftan genel olarak toplu menfaat dengesi ve buna bağlı olarak sosyal barış bozulur; diğer taraftan, özelde o hakkın kendisine tanınmış olduğu kişiyle (hak sahibi-alacaklı) buna riayet yükümlüsü olan kişi (borçlu) arasında bozulan menfaat dengesi sebebiyle uyuşmazlık ortaya çıkar.
Türk hukukunda 7 (yedi) farklı yargı kolu vardır. Bunlar;
- Anayasa Yargısı
- Adli Yargı
- İdari Yargı
- Askeri Yargı
- Hesap Yargısı
- Seçim Yargısı
- Uyuşmazlık Yargısı
- Yargı yetkisi Anayasanın 9. maddesi gereğince bağımsız mahkemelere bırakılmıştır.
- Anayasanın 142. maddesi gereğince mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargı usulleri kanunla düzenlenir.
- Genellikle ilk derecede verilen nihai kararların hukuka uygun olup olmadığını kontrol eden ve böylece ilgili yargı kolu açısından ülkede içtihat birliğinin sağlanması görevini yerine getiren mahkemeler Yüksek Mahkeme olarak adlandırılır.
Anayasaya göre Yüksek Mahkemeler;
- Anayasa Mahkemesi
- Yargıtay
- Danıştay
- Askeri Yargıtay
- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
- Uyuşmazlık Mahkemesi
- Adli yargının medeni yargı alanında ilk derece görev yapan mahkemelerine Hukuk Mahkemeleri adı verilmektedir.
- Önlerine dava yoluyla gelen uyuşmazlıklara ilk önce bakan bu mahkemelerde Genel Mahkemeler ve Özel Mahkemeler olarak iki bölüme ayrılır.
- Medeni yargı alanına dahil olup bir özel mahkemenin görevine girmeyen bütün uyuşmazlıklara bakmakla görevli kılınan mahkemeler Genel Mahkemeler olarak tanımlanır.
Genel Mahkemeler HSYK’nın olumlu görüşü alınarak kurulan Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk mahkemeleridir.
Medeni yargı alanında ilk derecede görev yapan özel mahkemeler şunlardır;
- Aile mahkemeleri
- Fikri ve Sınai haklar hukuk mahkemeleri
- İcra mahkemeleri
- İş mahkemeleri
- Kadastro mahkemeleri
- Tüketici mahkemeleri
- Ticaret mahkemeleri
- Temyiz için önce Bölge Adliye Mahkemesine oda olmaz ise en üst merci Yargıtay‘a başvurulur.
- Adli yargı kolunda, ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı, hukuka aykırı olduğuna veya vakıa tespitlerinin doğru olmadığı gerekçesiyle yapılan kanun yolu(istinaf) başvurularını incelemekle görevli mahkeme Bölge Adliye Mahkemesi‘dir.
Medeni Usul Hukukunun Kaynakları;
- Anayasa
- 12.01.2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
- 5235 sayılı Adli yargı ilk derece mahkemeleri ile Bölge adliye mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında kanun,
- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu
- 492 sayılı Harçlar Kanunu
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu
- Yargıtay kanunun 45. maddesinin 5.fıkrası gereğince, Yargıtay içtihadı birleştirme kararları
Yargılama Faaliyeti
Mahkemeler personel itibariyle üç unsurdan oluşur. Bunlar arasında yargı yetkisini fiilen kullanan hakimdir. Zabıt Katibi ve Yazı işlerinde görev yapan diğer kişilerin işlevleri doğrudan yargı yetkisinin kullanılması niteliğinde olmayıp, yargısal faaliyetin düzen içerisinde yürütmek için hakime destek olmaya yöneliktir.
Pozitif Hukuk, belirli bir toplumda(devlette) ve belirli bir zaman içinde yürürlüğe giren ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının bütünlüğünü ifade eder. Pozitif hukukun kapsamına yürürlükteki, Anayasa, kanun, tüzük gibi yazılı hukuk kurallarının yanı sıra uyulması zorunlu örf ve adet kuralları da girer.
Adli ve idari yargıda hakimlik mesleğini düzenleyen temel kanun 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’dur. Bu kanuna göre, mesleğe giriş için önce adaylık dönemine kabul gerekir. Adaylık süreci devam ettiği sürece (kural 2 yıl) adaylar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na tabi olup, hakim sıfatını kazanmazlar ve hakimlere özgü güvencelerden yararlanamazlar.
Zabıt Katibi: Yazı işleri personeli arasında yer alıp adli yargı Adalet Komisyonlarınca belli bir mahkemede zabıt katibi olarak görevlendirilen kişiler, görevlendirildikleri mahkemede Hakimin emri ve gözetimi altında çalışırlar. Bu kişilerin en önemli görevi, mahkemede ve dışında hakim huzuruyla yapılacak bütün işlemlerde hazır bulunmak, iki tarafın ve diğer ilgililerin sözlü açıklamalarını hakimin dikte ettirmesiyle tutanağa geçirmek ile yargılamadan evvel ve gerektiği hallerde dava dosyasını incelemek için hakime vermek ve zamanında eksiksiz olarak almaktır.
Yazı İşleri Görevlileri: Yargılama faaliyetiyle ilgili kayıt, dosya tutma, yazışma, arşiv ve benzeri pek çok iş, yazı işleri müdürünün sorumluluğu altında, diğer mahkeme yazı işleri memurları tarafından yapılır. Yazı işleri müdürleri, ayrı bir noterlik kurulmamış olan yerlerde geçici yetkili noter yardımcılığı ile ayrı bir icra-iflas daireleri kurulmamış olan yerlerde icra ve iflas müdürlüğü görevlerini ifaa ederler.
Medeni Usul Hukuku Ders Notları konusunun devamı olan Mahkemelerin bağımsızlığı ile ilgili yazımıza “Mahkemelerin Bağımsızlığı“ başlığına tıklayarak ulaşabilirsiniz.